Dermatoloji kliniğine başvuran hastalar arasında kaşıntı oldukça önemli bir sorundur. Dermatolojik hastalıklara bağlı kaşıntılarda döküntünün görünümü ile tanı genellikle mümkün olmakla birlikte, herhangi bir döküntünün olmadığı durumlarda, altta yatan sistemik bir hastalık araştırılmalıdır. Bu hastaların %10-50 sinde altta yatan bir hastalık saptanabilir.

Bunlar:

Böbrek hastalıkları (Kronik renal yetmezlik),

Karaciğer hastalıkları (Primer  Biliyer Siroz, Extrahepatik biliyer obstruksiyon, Gebelik kolestazı , Hepatitler , Doğum kontrol hapları )

Kan hastalıkları (Demir eksikliği,Polisitemi vera, Hodgkin hastalığı)

Endokrin (hormon) Hastalıklar (Tiroid hastalıkları, Diğer endokrin hastalıklar)

Tümörler, HIV-enfeksiyonu, bazı ilaçlar ve psikolojik sorunlar kaşıntıya neden olabilir. Bu sistemik hastalığın tedavisi kaşıntıyı azaltırken, çoğunlukla hastalık ilerledikçe kaşıntının da tedavisi zorlaşmaktadır.

Tedavi

Kaşıntılı bir hasta ile karşılaşıldığında her hasta ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hasta eğitimi, arttıran faktörlerin ortadan kaldırılması, uygun giyeceklerin seçilmesi (pamuklu ve ipek) aşırı banyonun önlenmesi, kısa ılık duşlar alınması, derinin günlük olarak nemlendirilmesi gibi genel önlemler alınmalıdır. Kaşıntı-kaşıma döngüsünü kırmak için pratik yöntemler soğuk kompresler, kaşınan bölgeye hafif basınç uygulanması hastaya öğretilmelidir. Toz, ısı, sıcak yiyecek ve içecekler stres, anksiyete gibi durumlar kaşıntıyı arttıracağı için kaçınılmalıdır.